Değerli turizm dostları,
Özellikle son yıllarda turizm sezonunun giderek kısalması hepimizi olumsuz etkiliyor. En objektif bakış açısıyla dahi sezon, en fazla 4 ay; hatta çoğu işletme için 100 günü bile bulmuyor. Dahası, bu 4 ayın da esas hareketli dönemi yalnızca Temmuz ve Ağustos ayları. Yani işletmeci de personel de 2 ayda kazanıp 12 ay geçinmek zorunda kalıyor. Bunun sürdürülebilir olmadığı çok açık.
İşletmeciler, 4 ay çalışıp yalnızca 2 ay kazanç elde edebildikleri bir düzenin uzun vadede devam edemeyeceğinden endişeli. Bu endişe, birçok işletmeciyi sektörden uzaklaştırıyor. Ancak asıl büyük sorun turizm çalışanlarında. Çünkü 4 ay boyunca çalışarak bir ev geçindirmek mümkün değil. Bu nedenle nitelikli personel sektörden kaçıyor. Bugün turizmin en büyük sıkıntısı personel bulmak. Kalifiye personeli konuşacak durumda bile değiliz.
Turizm çalışanını sektörde tutmak istiyorsak onlara 12 ay istihdam sağlayabilmeliyiz. Böylece hem evine ekmek götürebilir hem de mesleğinden kopmaz.
İş hayatında önemli bir kural vardır:
“Sorunu dile getiren, çözüm önerisini de sunmalıdır.”
Bu nedenle ben de Bodrum özelinde turizm sezonunu nasıl uzatabileceğimize dair kendi gözlemlerimi ve önerilerimi paylaşmak istiyorum.
ETKİNLİKLER TURİZMİN EN BÜYÜK KATKISI
Bu yıl Bodrum’da Ekim ayında gerçekleşen Boat Show son derece başarılı bir organizasyondu. Özellikle uluslararası tanıtım artırılır ve yabancı katılım genişletilirse, bu etkinlik turizme çok önemli katkı sağlar. Hemen ardından başlayan yıllardır Bodrum’la özdeşleşmiş The Bodrum Cup Yat Yarışları da sezonun uzamasında büyük bir rol oynadı.
Bu ve benzeri etkinliklerin sayısını artırıp yurt dışında doğru iletişimle tanıtabilirsek, Ekim ve hatta Kasım aylarını aktif sezona dahil edebiliriz.
Öte yandan;
- Sezon öncesinde BODER’in düzenlediği Hotel Show,
- BOYD’un düzenlediği Gastronomi Festivali,
- Bodrum’un gelenekselleşmiş Mandalin ve Otantik Bitki Festivalleri
her yıl yüksek ilgi görüyor.
Bu etkinliklerin Nisan ve Mayıs aylarına yerleştirilmesi, sezonu erken başlatabilir.
SPOR, KÜLTÜR, DOĞA VE GASTRONOMİ TURİZMİ DESTEKLER
Sezonu uzatmak için sadece festivaller yetmez.
Bodrum’un kış döneminde de cazibesini artırmak adına:
- Spor organizasyonları
- Müzik ve kültür festivalleri
- Yeşil ve doğa temalı yürüyüş/dağ bisikleti rotaları
- Tarihi ve antik kentlere yönelik kültür turları
- Gastronomi etkinlikleri
daha aktif şekilde değerlendirilmelidir.
Ege mutfağı ve Bodrum gastronomisi, dünya çapında tanıtıldığında çok ciddi bir turizm değeri oluşturur. Bu alanın özellikle güçlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.
KONGRE TURİZMİ BODRUM’A BÜYÜK DEĞER KATAR
Bodrum’da mutlaka bir veya birden fazla kongre ve fuar merkezi kazandırılmalıdır.
Bu yatırımlar:
- 12 ay konaklama talebi yaratır,
- Şehir ekonomisini canlı tutar,
- Bodrum’un uluslararası marka değerini yükseltir.
Burada elbette devlet desteği ve özel sektör iş birliği kritik önemdedir.
VERGİ VE TEŞVİK POLİTİKALARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Devletin turizm işletmelerine uyguladığı vergiler, işletme maliyetlerini ciddi şekilde artırmaktadır. Özellikle Nisan-Mayıs ve Ekim-Kasım dönemlerinde:
- Vergi oranlarının düşürülmesi,
- Turiste kamusal alanlarda indirim ve teşvik programları uygulanması
sezon uzatımına doğrudan katkı sağlayacaktır.
Sonuç olarak sezonu uzatmak mümkündür. Bunun için organizasyon, tanıtım, altyapı, teşvik ve iş birliği gereklidir. Bodrum, dünya markası bir destinasyondur ve hak ettiği değere ulaşması için hep birlikte çalışmalıyız.
