2025 turizm sezonu, beklenenin aksine oldukça sıkıntılı başladı. Haziran ayındaki zayıf geçişin ardından Temmuz ayında da tablo değişmedi. Oysa sektör, Temmuz ve Ağustos aylarını genellikle yüzde 95-100 dolulukla geçirmeye alışkın. Bütçeler, finansman planları ve nakit akışları da bu oranlar üzerinden hazırlanıyor. Ancak bu yıl Temmuz’da yüzde 80 doluluk bile başarı sayıldı. Hatta bazı tesisler yüzde 50-60 seviyelerinde kaldı.
Ağustos’ta ise tablo bir nebze değişti. Tesisler dolmaya başladı ve doluluk oranı yüzde 90’ın üzerine çıktı. Önceki yıllarda yüzde 95’in altına düşmeyen bu oranlar, bu sezon için teselli kabul ediliyor. Her ne kadar birçok tesis hala sıkıntılı ilerliyor olsa da Ağustos ayı turizmciler için umut ışığı oldu.
Müşteri Profili Değişti
Sezonun bu kadar sıkıntılı geçmesinin nedenlerini müşteri profili üzerinden değerlendirmek mümkün. İlk göze çarpan gerçek şu: Müşteri (yerli-yabancı) otelden çıkmıyor. Bu durum yalnızca “her şey dahil” oteller için geçerli değil; oda-kahvaltı hizmeti veren butik otellerde de müşteri tesis dışına çıkmıyor.
Birçok oda-kahvaltı otel, “günün menüsü” adı altında aslında personel yemeğine yakın bir seçenek sunuyor. Bazıları ise doğrudan personel yemeğini müşteriye servis ediyor. Bu ekonomik menüler bile müşteriyi otelde tutmaya yetiyor. “Nasılsa karnımız doydu” anlayışı, tatilin en önemli unsurlarından olan keşif ve deneyim kısmını gölgede bırakıyor.
Oysa oda-kahvaltı konseptinde tatilin ruhu; yöreyi gezmek, yerel lezzetleri tatmak, doğa ve tarihi yerleri görmek, tanımak üzerine kurulmalı. Bu, aslında her şey dahil otel müşterileri için de geçerli olmalı.
Bodrum Pahalı Algısı
Müşterinin otelden çıkmamasının en önemli sebeplerinden biri ekonomik sıkıntılar. Bir diğeri ise yıllardır pompalanan “Bodrum çok pahalı” algısı. Bu yanlış algı, hem doluluk oranlarını düşürdü hem de çarşı esnafına ciddi zarar verdi.
Bodrum’un aslında her bütçeye hitap eden bir destinasyon olduğunu anlatmak, turizmcinin ve esnafın en önemli görevi. Öte yandan sektör temsilcileri de fiyat politikaları konusunda dikkatli olmalı. Yapay fiyat artışları “pahalı” imajını güçlendiriyor. Eğer bu algı kırılmazsa, sadece 2025 değil 2026 sezonu da sıkıntılı geçebilir. Bu da herkes için kabul edilmesi zor bir tablo anlamına gelir.
