Turizmcinin Sırtına Yeni Bir Yük Daha
Son yıllarda gittikçe azalan turist sayısı ve kişi başı gelir, ister işveren ister çalışan olsun tüm turizmcilerin yükünü zaten fazlasıyla artırıyor. 2025 sezonunda Bodrum özelinde turist sayısındaki kaybımız %4,5 ile %6 arasında seyrediyor. Yıl sonunda daha net göreceğiz ancak sezon içindeki dalgalanmalar bile durumu fazlasıyla ortaya koyuyor.
Sezon başı ve sezon sonundaki kayıplar ise 12 ay turizm hedefine her geçen yıl biraz daha darbe vuruyor ve bizi bu hedeften uzaklaştırıyor.
Kişi Başı Gelirde Avrupa’ya Yetişemiyoruz
Turist sayısındaki düşüş ne kadar sıkıntı yaratıyorsa, kişi başı gelirdeki düşük seviyeler de aynı derecede önemli.
Türkiye’de kişi başı gelir 97 dolar, Avrupa’da ise 120–125 dolar bandında.
Talep azalırken gelir artmıyor; maliyetler yükseliyor, kur dengesi turizmcinin aleyhine işliyor ve sektörün ayakta kalma mücadelesi her yıl biraz daha zorlaşıyor.
Üstüne üstlük, biz bu sıkıntıları yeterli görmüyor, turizmcinin omzuna her sene yeni yükler ekliyoruz.
Şimdi de “Turizm İşletme Belgesi Harcı”
Her tesis, turizm işletme belgesi alırken; sürdürülebilir turizm sertifikaları, sıfır atık belgeleri, ÇED raporları, MÜZFED dahil sayısız belgelendirme için zaten ciddi tutarlarda harç ödüyor.
İşletme belgesi alınırken de harç mevcut.
Şimdi ise emrivaki bir yasa teklifiyle her yıl yeni bir harç talep ediliyor.
Bu, harç olmaktan çıkıp resmen haraç niteliğine dönüşüyor.
Turizmci; turizm vergisi, konaklama vergisi ve aklınıza gelebilecek her türlü verginin zaten mükellefi. Fakat belli ki yetinilmiyor. Sürekli yeni vergi ve harç üreterek sektörün nefesini daha da kesiyoruz.
Bu uygulamaların sürdürülebilir turizmi desteklemek bir yana, sektörden kaçışı hızlandıracağını görmemek büyük hata olur.
Turizm 56 Sektörü Besleyen Dev Bir Ekonomik Güç
Unutulmaması gereken bir diğer gerçek ise turizmin yalnızca turizm sektörü olmadığıdır. Bilimsel istatistiklere göre turizm tam 56 sektörü doğrudan etkileyen, 3,3 milyon kişiye iş sağlayan dev bir ekonomi.
Bu kadar kritik bir sektöre “vurun abalıya” mantığıyla yaklaşmak; değeri azaltmaktan, yapıyı yıpratmaktan ve ülkenin marka gücünü baltalamaktan başka bir işe yaramaz.
Çözüm Ceza Değil, Destektir
Vergi ve harçlarla turizmcinin üzerine yük bindirmek yerine;
turizmciyi, turizm emekçisini ve hatta kimi dönemlerde tatil yapan turisti bile teşvik edecek politikalar uygulanmalı.
Sektöre darbe değil, destek verilmeli.
Sürdürülebilirlik böyle sağlanır.
