İNŞAAT YASAĞINI KOMPLE KALDIRMAYI ÖNERİYORUM! Başlıklı son yazım benim tahminimden çok daha fazla ilgi gördü ve okundu. Açıkçası bunu beklemiyordum.
O kadar çok arandım, mesaj aldım ki, şaşarsınız!
Yazımın bu kadar ilgi görmesi beni ne kadar mutlu ettiyse, istisnasız arayan herkesin bu konudan çok rahatsız olduğunu görmek, Bodrum adına beni üzdü. Üzüldüğüm bir diğer konuda; hemen herkesin gördüğü inşaat faaliyetlerini şikayet etmesine rağmen sonuç alamadığını söylemesi oldu.
Yani sizin anlayacağınız Bodrum’da sözde inşaat yasağı var ama özde yok!
Göstermelik birkaç ceza, göstermelik birkaç açıklama toplumun gazını almıyor. Daha çok insanları sinirlendiriyor.
Her durumda olduğu gibi parayı veren düdüğü çalıyor, yasağı koyan sadece seyrediyor!
Bu arada bazı okurlarım bana “Ya Alp, yazıyorsun da kimse umursuyor mu?” dedi.
Aslında umursadıklarını çok iyi biliyorum. Yazılarımın her bir satırını çekine çekine, utana utana okuduklarını da biliyorum. Ama bir şey yapamıyorlar! Çünkü elleri kolları bağlı! Çünkü maalesef çok uzun yıllar Bodrum’da düzen böyle yanlışlar üzerine kurulu ve kimse bu düzeni bozmak istemiyor!
Bizimkisi şu hikayeye çok benziyor aslında;
Ormanda çıkan yangını söndürmek için bütün hayvanlar elbirliğiyle çalışıp su taşırlarken fil, sırtında bir su damlasıyla koşuşturan karıncaya sormuş “ne yapıyorsun sen?” “Ormandaki yangını söndürmeye çalışıyorum” diye yanıtlamış karınca. “Senin taşıdığın damlayla söner mi bu yangın?” diye soran file yanıt vermiş karınca: “Olsun! Hiç olmazsa tarafımız belli olur!”
İşte böyle arkadaşlar! Tarafımız ne olursa olsun Bodrum! Gücümüz olsa da olmasa da!