Dünyada binlerce yemeğin arasından çökertme kebabı gibi bize ait özel bir lezzetin yedinci sıraya yerleşmesi, gerçekten hepimizi gururlandırdı. Çünkü bu başarı tesadüf değil; aksine içinde yaşadığımız coğrafyanın nasıl bir lezzet hazinesi olduğunun en net göstergesi.
Bizim bölgemiz tam anlamıyla bir mutfak cenneti.
Peksimetimiz, otlarımız, yoğurtlamamız, çeşit çeşit böreklerimiz, kabak çiçeği dolmamız… Daha neler neler! Her biri ayrı bir emek, ayrı bir kültür ve ayrı bir hikaye.
Üstelik bu zenginlik sadece Bodrum’la sınırlı değil; Milas’ı dahil ettiğimizde tablo çok daha güçlü bir hale geliyor.
Otlu börekten ekşili köfteye, zeytinden mandalinaya uzanan bu coğrafya, gerçekten de dünyaya örnek olacak bir lezzet deposu.
Bu alanda yapılan çalışmaları da unutmamak lazım.
Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon ve Milas Ticaret Odası Başkanı Reşit Özer, yıllardır bu yöresel lezzetleri yaşatmak, tanıtmak ve dünyaya duyurmak için ciddi bir emek veriyor. Her iki başkanı da yürekten tebrik etmek gerekiyor.
Bize düşen ise çok basit!
Bu eşsiz lezzetlere sahip çıkmak, onları yaşatmak ve gelecek nesillere aynı özenle aktarmak.
