Volkan İLGÜZ
Köşe Yazarı
Volkan İLGÜZ
 

“ZEYTİN KOKULU DİRENİŞ: İKİZKÖY’DEN MECLİS’E TAŞINAN VİCDAN”

Bu bir zeytin ağacının çığlığıdır. Kökleri bin yıllık, gövdesi yaralı ama inancı asla eğilmeyen bir halkın, bir toprağın, bir vicdanın direnişidir bu. İkizköy direniyor. Ve biz yalnızca uzaktan izlemiyoruz artık. Yanlarındayız. Sesleriyiz. Kalbimiz orada atıyor. Bugün Türkiye’nin dört bir yanından vicdan sahipleri, doğa dostları, emekçiler, üreticiler ve bizler; Ankara’da meclis önünde, Maden Yasasına karşı oturma eyleminde bulunan o onurlu insanların mücadelesini selamlıyoruz. Ama bu yalnızca bir selam değil. Bu bir söz. Bu bir and. Bu bir davettir. Meclis kapısında günlerdir açlık grevinde olanların arasında bir isim var ki, direnişin yürek simgesidir: Nejla Işık. Akpelen’de tomrukların gölgesinde, jandarmanın gölgesinde, tazyikli suyun karşısında, biber gazı içinde dimdik duran kadındır Nejla. Zeytin ağaçlarını savunurken gözaltına alınan, ama inancından bir santim sapmayan o cesur kadın. Bugün yine orada. Yanında Ayşe var. Çocuklar var. Gençler var. Yaşlı kadınlar var. Tarlası elinden alınan köylüler var. Üç günlük açlık grevinde seslerini duyurmaya çalışan bir avuç insan var. Ama aslında milyonların yükünü taşıyorlar omuzlarında. Çünkü bu mücadele yalnızca Akbelen’in, İkizköy’ün, Muğla’nın değil… Bu mücadele hepimizin nefes alma hakkının, hepimizin toprağını savunma sorumluluğunun adıdır. “Maden Yasası” dedikleri, Anadolu’nun ölüm fermanıdır. Ormanları, meraları, zeytinlikleri birer “kaynak” gibi gören bu zihniyet, doğayı sermayeye peşkeş çekmenin hukuki yolunu aramaktadır. Ve biz bu yasa geçerse, yalnızca Akbelen’de değil, Türkiye’nin dört bir yanında zeytinlerin, ağaçların, suyun ve havanın katledileceğini biliyoruz. İkizköy Direnişi, tam da bu nedenle yalnız bir köyün değil, bir ülkenin vicdanıdır. Biber gazına karşı zeytin dalı taşıyanların mücadelesidir. Ve bizler bu mücadelenin yalnızca izleyicisi olamayız. Olmayacağız da. Ben de bu çağrıyı yüreğimde taşıyor, önümüzdeki günlerde Ankara’da meclis önünde, bu onurlu insanların yanında olacağımı, onlarla birlikte oturacağımı ve onlarla birlikte ayağa kalkacağımı kamuoyuna duyuruyorum. Bu bir dayanışma değil sadece. Bu bir borçtur. Toprağa, ağaca, insana olan borcumuzdur. Nejla’ya, Ayşe’ye, Akbelen’de copların arasında yere düşen ama ruhu eğilmeyen annelere, çocuklara olan borcumuzdur. Kamuoyuna açık çağrımdır: Bu insanları yalnız bırakmayın. Onları yalnız bırakırsak, zeytini de yalnız bırakmış oluruz. Yaşamı yalnız bırakmış oluruz. Ve bir gün biz de yalnız kalırız, nefessiz bir geleceğin içinde. Zeytin yalnız değildir. Akbelen yalnız değildir. İkizköy yalnız değildir. Biz buradayız. Ve hep birlikte sesleniyoruz: “Maden Yasasını Geri Çekin!”
Ekleme Tarihi: 21 Temmuz 2025 -Pazartesi

“ZEYTİN KOKULU DİRENİŞ: İKİZKÖY’DEN MECLİS’E TAŞINAN VİCDAN”

Bu bir zeytin ağacının çığlığıdır.

Kökleri bin yıllık, gövdesi yaralı ama inancı asla eğilmeyen bir halkın, bir toprağın, bir vicdanın direnişidir bu.

İkizköy direniyor.

Ve biz yalnızca uzaktan izlemiyoruz artık. Yanlarındayız. Sesleriyiz. Kalbimiz orada atıyor.

Bugün Türkiye’nin dört bir yanından vicdan sahipleri, doğa dostları, emekçiler, üreticiler ve bizler; Ankara’da meclis önünde, Maden Yasasına karşı oturma eyleminde bulunan o onurlu insanların mücadelesini selamlıyoruz.

Ama bu yalnızca bir selam değil.

Bu bir söz.

Bu bir and.

Bu bir davettir.

Meclis kapısında günlerdir açlık grevinde olanların arasında bir isim var ki, direnişin yürek simgesidir: Nejla Işık.

Akpelen’de tomrukların gölgesinde, jandarmanın gölgesinde, tazyikli suyun karşısında, biber gazı içinde dimdik duran kadındır Nejla.

Zeytin ağaçlarını savunurken gözaltına alınan, ama inancından bir santim sapmayan o cesur kadın.

Bugün yine orada.

Yanında Ayşe var. Çocuklar var. Gençler var. Yaşlı kadınlar var. Tarlası elinden alınan köylüler var.

Üç günlük açlık grevinde seslerini duyurmaya çalışan bir avuç insan var.

Ama aslında milyonların yükünü taşıyorlar omuzlarında.

Çünkü bu mücadele yalnızca Akbelen’in, İkizköy’ün, Muğla’nın değil…

Bu mücadele hepimizin nefes alma hakkının, hepimizin toprağını savunma sorumluluğunun adıdır.

“Maden Yasası” dedikleri, Anadolu’nun ölüm fermanıdır.

Ormanları, meraları, zeytinlikleri birer “kaynak” gibi gören bu zihniyet, doğayı sermayeye peşkeş çekmenin hukuki yolunu aramaktadır.

Ve biz bu yasa geçerse, yalnızca Akbelen’de değil, Türkiye’nin dört bir yanında zeytinlerin, ağaçların, suyun ve havanın katledileceğini biliyoruz.

İkizköy Direnişi, tam da bu nedenle yalnız bir köyün değil, bir ülkenin vicdanıdır.

Biber gazına karşı zeytin dalı taşıyanların mücadelesidir.

Ve bizler bu mücadelenin yalnızca izleyicisi olamayız.

Olmayacağız da.

Ben de bu çağrıyı yüreğimde taşıyor, önümüzdeki günlerde Ankara’da meclis önünde, bu onurlu insanların yanında olacağımı, onlarla birlikte oturacağımı ve onlarla birlikte ayağa kalkacağımı kamuoyuna duyuruyorum.

Bu bir dayanışma değil sadece.

Bu bir borçtur.

Toprağa, ağaca, insana olan borcumuzdur.

Nejla’ya, Ayşe’ye, Akbelen’de copların arasında yere düşen ama ruhu eğilmeyen annelere, çocuklara olan borcumuzdur.

Kamuoyuna açık çağrımdır:

Bu insanları yalnız bırakmayın.

Onları yalnız bırakırsak, zeytini de yalnız bırakmış oluruz.

Yaşamı yalnız bırakmış oluruz.

Ve bir gün biz de yalnız kalırız, nefessiz bir geleceğin içinde.

Zeytin yalnız değildir.

Akbelen yalnız değildir.

İkizköy yalnız değildir.

Biz buradayız.

Ve hep birlikte sesleniyoruz:

“Maden Yasasını Geri Çekin!”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberbodrum.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Hatice yücel- zeytin ağaci tutkunu
(21.07.2025 14:17 - #932)
İçimden gelenleri bir yazarın bu kadar doğru anlaması ve anlatmasına “ yaşasın” diyebilirim ancak! Konu , teknik, dil, vuruculuk, güncellik , içtenlik açılarından kusursuz. Dilerim her harfı zeytin tanelerinin savunucusu , kalemi de zeytin ağaçlarının kılıcı. Varol Volkan ilgüz!! H. Yücel
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberbodrum.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.