Volkan İLGÜZ
Köşe Yazarı
Volkan İLGÜZ
 

İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN!

Devlet dediğimiz yapı, en temelde insanı yaşatma sorumluluğuyla var olur. Tarihten bugüne siyaset düşüncesinin mihenk taşı olan “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesinin anlamı tam da buradadır. Bir ülkede yurttaşları insanca yaşayamazken, devletin gücünden söz etmek kolaycı bir slogandan öteye geçmez. Bugün Bodrum’da yaşanan mesele, aslında Türkiye’nin yönetim anlayışının bu temel ilkeyle ne kadar bağ kurabildiğinin canlı bir göstergesidir. Bodrum artık yalnızca bir tatil bölgesi değil; nüfus hareketliliği, ekonomik hacmi, sosyal yapısı ve turistik yoğunluğuyla fiilen büyük bir şehir haline gelmiş durumda. Yaz aylarında milyonlara ulaşan bir nüfus yükünü taşıyan Bodrum’un suyu, kanalizasyonu, ulaşımı, sosyal konutu ve altyapı kapasitesi hâlâ orta ölçekli bir ilçe düzeyinde tutuluyorsa, burada sorunu yerel yönetimin üzerine yıkıp seyretmek, kamu yönetimi anlayışının en temel mantığıyla çelişir. Çünkü bu nüfus başka ülkenin yurttaşı değil; vergisini buraya ödeyen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşlarıdır. Devlet, belediye ayrımı yapmaz; belediyeyi zaten kendi kurumu olarak görür. Dolayısıyla Bodrum Belediyesi’ni bir siyasi tercih sebebiyle yalnız bırakmak, gerçekte devletin kendi vatandaşına eşit davranma görevinden uzaklaşması anlamına gelir. Belediyeyi yalnız bırakmak, İçişleri Bakanlığı sistemindeki bir kamu kurumunu yalnız bırakmaktır. Bu nedenle Bodrum’un ihtiyaçları yalnızca belediye imkânlarıyla karşılanamaz; karşılanmamalıdır. Bugün Bodrum’da suya erişim, altyapı, arıtma, ulaşım, çevre koruma ve sosyal konut gibi en temel ihtiyaçların giderilmesi, siyasi tercihlere göre planlanamayacak kadar temel insan haklarıdır. Uluslararası hukuk ve sosyal devlet ilkeleri, bu ihtiyaçların tarafsız biçimde garanti altına alınmasını öngörür. Türkiye, bu evrensel sözleşmelerin tarafı olduğuna göre, Bodrum’da yaşayan her yurttaşın bu hizmetlere erişimi, sadece yerel yönetimin değil, doğrudan devletin sorumluluğudur. Turistik hareketliliğin getirdiği yoğunluk, burada bir belediyenin teknik gücüyle karşılanabilecek ölçekte değildir. Bu nedenle Bodrum’a merkezi bütçeden nüfusa dayalı kaynak aktarılması artık zaruri hale gelmiştir. “Yazlık bölge” algısıyla bütçe belirlemek, gerçek demografiyle bağdaşmaz. Bodrum yazın yalnızca turistik bir alan değil, Türkiye’nin fiilî büyükşehirlerinden biridir. Kısacası mesele şu: Devlet baba ya da devlet ana ifadesi, ancak yurttaşa eşit davranıldığı sürece anlam taşır. Bodrum’u siyasi ayrım üzerinden değerlendirmek, devlet ilkesine aykırıdır. Bu topraklarda yaşayan her yurttaş, hangi partiye oy verdiğinden bağımsız olarak devletinin kendisini korumasını bekler. O yüzden çağrımız sadece Bodrum adına değil, devlet kavramının geleceği adınadır. Bodrum’un hakkını Bodrumlulara teslim etmek, bir lütuf değil, anayasal bir gerekliliktir. Bunu hatırlatmak da bu kentin sakinlerinin olduğu kadar, bu ülkenin sorumluluk sahibi yurttaşlarının görevidir. Çünkü burada yaşayan insanlar nefes aldıkça, çalıştıkça, vergi verdikçe, devlet de bu hakikatin içinden yükselir. Gerçek şu ki: Bodrum’da insan yaşarsa, devlet de yaşar.
Ekleme Tarihi: 09 Aralık 2025 -Salı

İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN!

Devlet dediğimiz yapı, en temelde insanı yaşatma sorumluluğuyla var olur. Tarihten bugüne siyaset düşüncesinin mihenk taşı olan “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesinin anlamı tam da buradadır. Bir ülkede yurttaşları insanca yaşayamazken, devletin gücünden söz etmek kolaycı bir slogandan öteye geçmez. Bugün Bodrum’da yaşanan mesele, aslında Türkiye’nin yönetim anlayışının bu temel ilkeyle ne kadar bağ kurabildiğinin canlı bir göstergesidir.

Bodrum artık yalnızca bir tatil bölgesi değil; nüfus hareketliliği, ekonomik hacmi, sosyal yapısı ve turistik yoğunluğuyla fiilen büyük bir şehir haline gelmiş durumda. Yaz aylarında milyonlara ulaşan bir nüfus yükünü taşıyan Bodrum’un suyu, kanalizasyonu, ulaşımı, sosyal konutu ve altyapı kapasitesi hâlâ orta ölçekli bir ilçe düzeyinde tutuluyorsa, burada sorunu yerel yönetimin üzerine yıkıp seyretmek, kamu yönetimi anlayışının en temel mantığıyla çelişir. Çünkü bu nüfus başka ülkenin yurttaşı değil; vergisini buraya ödeyen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşlarıdır.

Devlet, belediye ayrımı yapmaz; belediyeyi zaten kendi kurumu olarak görür. Dolayısıyla Bodrum Belediyesi’ni bir siyasi tercih sebebiyle yalnız bırakmak, gerçekte devletin kendi vatandaşına eşit davranma görevinden uzaklaşması anlamına gelir. Belediyeyi yalnız bırakmak, İçişleri Bakanlığı sistemindeki bir kamu kurumunu yalnız bırakmaktır. Bu nedenle Bodrum’un ihtiyaçları yalnızca belediye imkânlarıyla karşılanamaz; karşılanmamalıdır.

Bugün Bodrum’da suya erişim, altyapı, arıtma, ulaşım, çevre koruma ve sosyal konut gibi en temel ihtiyaçların giderilmesi, siyasi tercihlere göre planlanamayacak kadar temel insan haklarıdır. Uluslararası hukuk ve sosyal devlet ilkeleri, bu ihtiyaçların tarafsız biçimde garanti altına alınmasını öngörür. Türkiye, bu evrensel sözleşmelerin tarafı olduğuna göre, Bodrum’da yaşayan her yurttaşın bu hizmetlere erişimi, sadece yerel yönetimin değil, doğrudan devletin sorumluluğudur.

Turistik hareketliliğin getirdiği yoğunluk, burada bir belediyenin teknik gücüyle karşılanabilecek ölçekte değildir. Bu nedenle Bodrum’a merkezi bütçeden nüfusa dayalı kaynak aktarılması artık zaruri hale gelmiştir. “Yazlık bölge” algısıyla bütçe belirlemek, gerçek demografiyle bağdaşmaz. Bodrum yazın yalnızca turistik bir alan değil, Türkiye’nin fiilî büyükşehirlerinden biridir.

Kısacası mesele şu: Devlet baba ya da devlet ana ifadesi, ancak yurttaşa eşit davranıldığı sürece anlam taşır. Bodrum’u siyasi ayrım üzerinden değerlendirmek, devlet ilkesine aykırıdır. Bu topraklarda yaşayan her yurttaş, hangi partiye oy verdiğinden bağımsız olarak devletinin kendisini korumasını bekler. O yüzden çağrımız sadece Bodrum adına değil, devlet kavramının geleceği adınadır.

Bodrum’un hakkını Bodrumlulara teslim etmek, bir lütuf değil, anayasal bir gerekliliktir. Bunu hatırlatmak da bu kentin sakinlerinin olduğu kadar, bu ülkenin sorumluluk sahibi yurttaşlarının görevidir. Çünkü burada yaşayan insanlar nefes aldıkça, çalıştıkça, vergi verdikçe, devlet de bu hakikatin içinden yükselir.

Gerçek şu ki: Bodrum’da insan yaşarsa, devlet de yaşar.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberbodrum.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ali Murat
(10.12.2025 13:12 - #1004)
Yaklaşık 15 sene istanbulda yaşadım. Bu süreçte sürekli geldim gittim ve hiç bir zaman bağım kopmadı. Zaten sülalem turgutreis te ikamet etmekte. Ve şunu dışardan bakarak gözlemleyerek çok rahat söyleyebiliyorum. Bodrum yarımadası yıl yıl ileri gitmesi gerekirken daha da geriye gitti. Bunun sorumlusu da mevcut belediyelerin belediye başkanlarının iş bilmez tavırlarıdır. Yol alt yapı sosyal aktivite düzenlemeler. Hepsi saçma sapan bir şekilde yapılmış ve yönetilmiştir. Akabinde ise gün gün geriye giden bir yarımada. Bununla beraber Turgutreis Allah Aşkına 50.000 nüfuslu mahalle mi olur ? Kimse kusura bakmasın ben 87 doğumluyum ben bile eski hali çok daha güzeldi diyorsam vay ki ne vay. Yarımadanın en bakımsız en izbe yeride Turgutreis bunun aksini iddia eden de yoktur sanırım. Bu memleket bu halde ise bunun sorumlusu yöneticilerdir. Chp demokrasiden demokratlıktan bahsederlen dönüp arkasına bakması lazım. 24 tane aday adayı cıkarıp sonra aralarından birini bile aday göstermeyip mevcut meclis üyesini başkan adayı yapıp akabinde de başkan yapmasıdır. Bu mu demokrasi? Lafım Tamer e değil Tamer i böyle bir oluşumun içine sokanlara.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberbodrum.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.