Muğla’nın Çevre Mücadelesi Yok Sayılıyor
Derici, Muğla’da çevreyi, su varlıklarını ve ekosistemleri doğrudan etkileyen projelerde, bilimsel bilirkişi raporlarına dayanılarak verilen yerel mahkeme kararlarının sistematik şekilde üst yargıdan döndüğüne dikkat çekti. Bu durumun artık münferit olmadığını vurgulayan Derici, ÇED süreçlerindeki ciddi eksikliklerin kusur sayılmadığını, yerel yönetimlerin, meslek odalarının ve sivil toplumun itirazlarının fiilen yok sayıldığını söyledi.
“Bilirkişi raporlarında açıkça ortaya konulan planlama eksikliklerine ve bölge halkının sürece etkin katılımının sağlanmamış olmasına rağmen Danıştay’ın bu hususları dikkate almaması son derece düşündürücüdür” diyen Derici, Milas Dörttepe örneğinin çevre hukukunun nasıl işlevsizleştirildiğini açıkça ortaya koyduğunu ifade etti.
Derici, kararın hukukun yatırım lehine tek yönlü olarak esnetildiğini gösterdiğini belirterek, “Muğla’nın suyunu, doğasını ve yaşam alanlarını ilgilendiren her süreçte olduğu gibi bu kararı da yakından takip edeceğiz. Çevre mücadelesi aynı zamanda hukuk devletinin korunması mücadelesidir” dedi.